Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nda İrritabilite ve Tedavi Yaklaşımları
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Gözden Geçirme
P: 37-44
Mart 2019

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nda İrritabilite ve Tedavi Yaklaşımları

Turk J Child Adolesc Ment Health 2019;26(1):37-44
1. Uzman Doktor, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, Rize
2. Profesör Doktor, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, İzmir
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk döneminde yaygın görülen nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB tanısı başlıca dikkat sorunları, hareketlilik ve dürtüsellik bulguları üzerinden konulsa da; DEHB tanılı çocuk ve gençlerin çoğunda duyguların düzenlenmesinde sorunlar ve bunun sonucunda irritabilite görülebilmektedir. Bu gözden geçirmenin amacı; DEHB ile birlikte çok sık görülen irritabilite bulgularının gelişim mekanizmalarını, DEHB’nin klinik gidişine etkilerini ve tedavi alternatifl erini araştırarak bir derleme oluşturmaktır.

Yöntem:

Çalışma kapsamında çeşitli veri tabanlarından, “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu”, “irritabilite” anahtar kelimeleri kullanılarak ulaşılabilen İngilizce ve Türkçe dilinde yayınlanmış toplam 55 çalışma gözden geçirilmiştir. Sonuçlar: Yapılan çalışmalar; irritabilite ve DEHB’nin çok sık birliktelik gösterdiğini ve duygu düzenleme güçlüğü ile belirli ailesel bir DEHB alt-tipinin olabileceğini desteklemektedirler.

Tartışma:

İrritabilite bulgularının değerlendirilmesinde; patolojik ve patolojik olmayan irritabilitenin ayrımının yapılması kadar, irritabilitenin kronik seyirli olup olmadığı da mutlaka değerlendirilmelidir. Belirtilerin ortaya çıkmasında özellikle olumsuz uyaranların amigdalada işlenmesi ve bu verilerin frontal beyin merkezleri ile bağlantılarındaki sorunlar üzerinde durulmaktadır. Tedavide ise psikostimülan tedavisinin irritabilite bulgularının azaltılmasında etkili olduğu belirtilmekle birlikte çocuk odaklı davranışsal girişimler ve aile odaklı psikoeğitimsel girişimlerin tedaviye mutlaka eklenmesi gerekmektedir.