Ergenlik Döneminde Cinsel İstismara Ait Değişkenler Özsaygıyı Nasıl Etkiler? Bir Çocuk İzlem Merkezi Deneyimi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Diğer
P: 251-265
Kasım 2017

Ergenlik Döneminde Cinsel İstismara Ait Değişkenler Özsaygıyı Nasıl Etkiler? Bir Çocuk İzlem Merkezi Deneyimi

Turk J Child Adolesc Ment Health 2017;24(3):251-265
1. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Psikiyatri Polikliniği, Konak/ İzmir
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Yayın Tarihi: 17.05.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Çalışmamızda İzmir Çocuk İzlem Merkezine (ÇİM) başvuran cinsel istismar (Cİ) mağduru ergenlerin özsaygı düzeylerinin, aralarında Cİ sonrası aile desteği görüp görmeme ve Cİ ile ilişkili bir psikiyatrik tanı alıp almamanın da dahil olduğu cinsel istismara ait değişkenlerden nasıl etkilendiğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem:

İzmir ÇİM’e 01 Ağustos 2016-31 Ocak 2017 tarihleri arasında yaşamış oldukları Cİ nedeniyle yönlendirilen 93 ergene (14-18 yaş) Coopersmith Özsaygı Envanteri (CÖE) verilmiş ergenlerin yaşamış oldukları Cİ’ye ait (Cİ tipi, süresi, istismarcı- mağdur ilişkisi, istismar ile ilişkili aile desteği olup olmaması) değişkenlerin, ve varsa Cİ sonrası aldıkları psikiyatrik tanıların karşılaştırılması amaçlanarak geriye yönelik dosya taraması yapılmıştır.

Sonuçlar:

Çocuk İzlem Merkezi örnekleminde Cİ mağduru ergenlerin özsaygı düzeylerine ait veriler değerlendirildiğinde, yaşamış oldukları Cİ ile ilişkili aile desteği hissetmeyen, bir psikiyatrik tanıya sahip olan, penetrasyon tipi ve aile içi Cİ mağduru olan olgularda daha düşük özsaygı düzeyleri görülme ihtimalinin daha fazla arttığını söylemek mümkündür.

Tartışma:

Kişilik gelişiminin bir parçası olan özsaygı yaşamın her döneminde Cİ’den zarar görebilmektedir. Cinsel istismar mağduru ergenlerin sağaltımında özsaygının, Cİ’ye ait çeşitli özellikler ve Cİ’nin sonuçlarından nasıl etkilendiğinin değerlendirilmesinde çalışmamızda elde edilen verilerin yol gösterici olabileceği ve olguların bireysel sağaltım süreçlerini şekillendirmeye de yardımcı olabileceği düşünülmüştür.