Ergenlik Döneminde Katatoni ile Giden Psikotik Bulgulu Depresyon Olgusu
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Diğer
P: 141-145
Temmuz 2016

Ergenlik Döneminde Katatoni ile Giden Psikotik Bulgulu Depresyon Olgusu

Turk J Child Adolesc Ment Health 2016;23(2):141-145
1. Arş. Gör., Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD., İzmir.
2. Doç.Dr., Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD., İzmir.
3. Prof.Dr., Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD., İzmir.
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Yayın Tarihi: 17.05.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Katatoni ilk defa Kahlbaum tarafından tanımlanmıştır. Önceleri sadece şizofreninin alt tipi olarak görülse de daha sonra başta duygudurum bozuklukları olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklarda da görüldüğü saptanmıştır. Bunun dışında genel tıbbi durumlara bağlı olarak (endokrin bozukluklar, elektrolit dengesizlikleri, nörolojik hastalıklar, renal ve hepatik disfonksiyon, enfeksiyonlar vb.) katatoni görüldüğü belirtilmiştir. DSM-5 tanı ölçütlerinde şizofreni ile ilişkili bozukluklar içinde yer almaktadır. Katatoninin etiyolojisi tam olarak açıklanabilmiş değildir. Primer inhibitör nörotransmitter olarak görev yapan kortikal gama-aminobütirik asitin (GABA) yetersizliğine bağlı olarak meydana gelen bazal gangliyon modülasyon bozukluğunun, katatoninin motor belirtilerini açıklayabileceği düşünülmektedir. Bu olguda depresif bulgular sonrasında, akut başlayan katatoni tablosu anlatılmaya çalışılmıştır. Bizim olgumuzda önce genel tıbbı durumlara ve diğer psikiyatrik rahatsızlıklara yönelik ayırıcı tanı yapılmış sonra tedavisi düzenlenmiştir. Benzodiazepin tedavisi sonrası katatoni bulguları gerileyen hastanın yapılan değerlendirme sonucunda depresyon zemininde gelişen bir katatoni olduğu görülmüş, hastanın katatonisine ve depresyonuna yönelik tedavisi yapılmıştır. Katatonik bozukluğa yönelik lorazepam, depresyona yönelik önce fl uoksetin tedavisi başlanmış olup daha sonra aripiprazol eklenmiştir. Sonuç olarak adölesan çağında da katatoni görülebileceği unutulmamalıdır ve özellikle ayırıcı tanı açısından göz önünde bulundurulmalıdır.